Shakti: Dişil Enerjiyi Yeniden Keşfetmek♀️❣️

11/25/20245 min read

"Kadın, yaratıcı güçlerin aktığı bir nehir gibidir; onu akışına bırakmak, doğal dengesini ve gücünü yeniden kazanmasına yardımcı olur." – Michaela Boehm

Tantrik sisteme göre, her insanın içinde Shiva ve Shakti olarak adlandırılan iki ilahi güç bulunur. Bu güçler, yaşamın dengesi ve bütünlüğü için birbirini tamamlayan enerjilerdir.

  • Shiva, erkeksi yönümüzdür; iş bitirici, planlı ve odaklanmış yanımızı temsil eder. Kaostan düzen yaratan ve sistemli bir şekilde ilerlememizi sağlayan bu enerji, doğrusal düşünme ve çabalama ilkesiyle hayatımızı sistematik hale getirir.

  • Shakti ise doğrudan doğanın kendisidir. İnişli çıkışlı, titreşimli ve yaratıcı bir güç olan Shakti, kaos yaratan ama aynı zamanda yaşamın akışını mümkün kılan dişil yönümüzdür.

Bu iki enerji, birbirinden bağımsız olarak işlev gösteremez. Shiva, düzen kurarken Shakti’nin yaratıcı gücüne ihtiyaç duyar; Shakti’nin enerjisi ise Shiva’nın rehberliği olmadan yönsüz kalır. Her insanın tam ve dengeli bir yaşam sürdürebilmesi için, her iki enerjinin de yaşamın her anında var olması gerekir.

Ancak, günümüzün hızla akan, hedef odaklı dünyasında, bu denge özellikle kadınlar için bozulma eğilimindedir. Modern yaşam, Shiva enerjisini, yani planlama, çabalama ve sistematik düşünmeyi ön planda tutar. Kadınlar, özellikle iş hayatında ve günlük yaşamın talepleri içinde, bu erkeksi yönlerini sürekli kullanmaya zorlanır. İş bitirici, hedef odaklı ve düzen yaratıcı olma beklentileri, kadınları bu enerjiyi daha fazla öne çıkarmaya iter. Michaela Boehm’in Vahşi Kadın'ın Yolu kitabından ilham alınarak hazırlanan bu yazıda dişil enerji üzerinde duracak ve onu nasıl yeniden keşfedebileceğimizi ele alacağız.

"Dünyada var olmak, ona buna kabadayılık eden içimizdeki erkeksi tarafı canlandırmayı gerektiriyor. Yaratıcı ve bağlantı kuran dişil tarafımız ise çoğunlukla mesai dışı saatlere sürgün ediliyor ve bu yüzden solmaya başlıyor." - Michaela Boehm

Kadınlar, iş hayatının rekabetçi ve hedef odaklı düzeninde dişil enerjilerini unutmakta, hatta bu enerjiyi kullanacak alanlar bulmakta zorlanmaktadır. Shakti enerjisini besleyen yaratıcı süreçler, spontane anlar ve bağlantı kurma becerisi, yoğun programlar arasında kaybolur. Bu durum, kadınların yaşamdan daha az tatmin duymasına ve içsel huzursuzluk yaşamalarına neden olabilir.

Dişil Enerjinizi Yeniden Keşfetmek İçin Öneriler;

1. Almayı Kabul Edin: Dişil enerjinizle bağ kurmanın en önemli yollarından biri, almayı kabul etmektir. Sevgi ve ilgiyi kabul edin; başkaları yardım teklif ettiğinde "evet" demekten çekinmeyin. Sürekli her şeyi kendi başınıza halletmeye çalışmak ve her zaman güçlü olma düşüncesi, dişil enerjiyi yoran başlıca etmenlerden biridir.

2. Yavaşlayın ve Dinlenin: Sürekli yorgun ve gergin olduğumuzda, dişil enerjimizle bağlantı kurmakta zorlanırız. Rahatlama, dişil enerji ile bağ kurmanın önemli bir parçasıdır. Kendinizi rahatlatmak ve yenilemek için gereken zamanı ayırın. Vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu fark edin ve ona bu hediyeyi verin.

3. Sezgilerinize Güvenin: Dişil enerjiye bağlanmanın en güçlü yollarından biri, sezgilerinize güvenmektir. Eril enerji genellikle mantıklı kararlar almak için akla odaklanırken, dişil enerji derin bir bilgelik olan sezgiye erişir. Sezgilerinize ne kadar çok güvenirseniz, dişil enerjinizle o kadar güçlü bir bağ kurarsınız.

4. Beden Farkındalığı – Dairesel ve Akış Şeklinde Hareketler: Dişil enerjinin kalbi dairesel ve akıcı hareketlerde yatar. Dans ve yoga, dişil enerjinizle bağ kurmanın güçlü yollarıdır. Özellikle Non-Linear Movement (Doğrusal Olmayan Hareket) tekniğiyle bedeni herhangi bir kalıba sokmadan, doğrudan bedenin istediği gibi hareket etmesini sağlamak, dişil enerjiyi besleyen bir egzersizdir. Bu tür hareketler, doğrusal ve hedef odaklı eril enerjinin aksine, dişil enerjinin döngüsel ve akışkan doğasını destekler.

5. Duyularınızı Kullanın ve Kendinizi Şımartın: Dişil enerjiyi artırmanın harika bir yolu, duyularınızı kullanmaktır. En sevdiğiniz renkleri, kokuları ya da müziği hayatınıza dahil edin. Özbakımınızı bir ritüel haline getirin. Kendinizi iyi hissettiren şeylerin tadını çıkarmaya izin verin; çünkü dişil enerjinizle bağlantıya geçtiğinizde, kendinize ne kadar özen gösterirseniz, o kadar güçlü bir bağ kurarsınız.

  1. Kadın Çemberlerinin (Güçlü Kadın Bağlantıları) Önemi: Michaela'nın bahsettiği Kadın çemberleri, kadınların bir araya gelip birbirlerini destekledikleri, hikayelerini paylaştıkları ve dişil enerjilerini besledikleri güvenli alanlardır. Bu buluşmalar, kadınlar arasında dayanışma ve güven duygusu oluşturarak, modern dünyada kaybolan topluluk hissini yeniden kazandırır. İçsel güçlerini keşfeden kadınlar, birbirlerinden ilham alır ve deneyimlerinin evrenselliğini görerek daha güçlü bir bağ kurarlar. Ancak, herhangi bir kadın çemberine katılmak sadece bir ritüel değildir. Hayatımızdaki kadınlarla olan ilişkilerimizde, rekabeti değil dostluğu ön plana çıkarmak, birbirimizin başarılarını kutlamak, dişil enerjimizi güçlendiren önemli bir adımdır. Bu, sadece bireysel değil, kolektif bir iyileşme sürecidir.

    Kadınların bir arada olması, birbirini desteklemesi ve başarılarını kutlaması, sadece kişisel olarak değil, toplumsal düzeyde de dişil enerjinin yükselmesine ve toplumsal dengeyi yeniden kurmaya yardımcı olur. Dişil enerjiyle yeniden bağ kurduğumuzda, yaşamımıza yaratıcı bir akış gelir ve bu akış, bizi hem kişisel hem de toplumsal olarak daha derin bir dönüşüme taşır.🦋

woman in white bathtub holding clear drinking glass
woman in white bathtub holding clear drinking glass